Gelir vergisi kanunu, mükelleflerin gelirleri üzerinden belirli giderlerinin düşülerek mükelleflerin beyan etmesi usulüne dayanmaktadır. Bu usulde mükelleflere, dönem giderlerinin dışında beyanname üzerinden ayrıca çeşitli indirimlerin yapılması imkânı tanınmıştır. Ücret gelirlerin vergilendirilmesinde ise beyan usulü geçerli olmakla birlikte aynı kanunun yıllık beyanname verilmeyecek hallerini belirten Gelir Vergisi Kanunu 86. maddesi gereği ücret geliri için yıllık beyanname verilememekte, işverence yapılan tevkifat nihai vergilendirme olarak kabul edilmektedir. Bu durumda ücretliler beyanname üzerinden yapabilecekleri indirim haklarından yararlanamamaktadır. Ücretin tevkif usulüyle vergilendirilmesi (stopaj vergilendirmesi), mali anesteziye uygun olmakla birlikte, mükellefler arasında vergilendirmede yatay eşitliğin sağlanmasına, dolayısıyla mükelleflerin vergiye gönüllü uyumuna olumsuz durumlar ortaya koyabilmektedir. Bu çalışmada, ücret gelirinin vergilendirilmesinde gelirin beyan usulünden ziyade tevkif suretiyle vergilendirilmesinin vergi adaleti kapsamında sonuçları değerlendirilecek, sorunlu noktalara yönelik olarak alternatif politika önerilerinde bulunulacaktır.

Abonelik veya Satın Alma Gerekiyor!

Bu makalenin devamını okuyabilmek için giriş yapmanız, satın almanız veya abone olmanız gerekmektedir.