Ülkeler açısından vergileme hakkına ilişkin sınırın nereden başladığı önemli bir sorudur. Bir ülke vergileme sınırını şahsın özelliklerine göre belirlerken diğer ülke gelirin nerede elde edildiğine bakıyorsa mükerrer vergilendirmeler doğabilir. Bu sorun, mülkilik esasını ve uyrukluk esasını temel alan hukuksal düzenlemelere vergi anlaşmaları ile yön vererek çözülmeye, dolayısıyla da bir kişinin elde ettiği gelir nedeniyle birden fazla ülkede vergilendirilmesinin önüne geçilmeye çalışılmaktadır. Aşağıdaki hayali sorudan yola çıkarak, avukatlık hizmetinin ithal edilmesi olayını Gelir Vergisi Kanunu (GVK) ve Katma Değer Vergisi Kanunu (KDVK) yönünden açıkladığımız bu çalışmanın birinci bölümünde, GVK kapsamında mükellefiyet analizlerine ve stopaj yükümlülüğüne; ikinci bölümünde hizmet ithalinin KDVK açısından yorumuna yer verilmiştir. "Bir anonim şirketin mali müşaviriyim. Hollanda' dan mal ithal ediyoruz. Fakat Hollanda' da ki satıcı ile mahkemelik olduk ve Hollanda' da mukim olan yabancı bir avukat tuttuk. Avukat orada dava açtı. Mahkeme hala devam ediyor. Yurtdışına banka havalesi ile 10.000 TL tutarında avukat masrafı ile ilgili ödeme yaptık. Yukarıda bahsettiğim olayın benzeri de Almanya' da mal aldığımız bir satıcı ile gerçekleşti. Orada da bir avukat tuttuk. Hizmetinin karşılığı olarak Avukatın Almanya' daki banka hesabına 5.000 TL havale yaptık. Mahkeme devam ediyor. Fakat yukarıdaki avukattan farklı olarak Almanya'da ki avukat Türk ve oranın mukimi. Bu olayların sizin nazarınızda vergisel boyutu nedir?"

Açıklamasıİndir
Makale

Makaleyi PDF olarak indirebilirsiniz.