Vergi kabahat ve suçlarının Kabahatler Kanunu (KK) ve Türk Ceza Kanunu (TCK) dışında Vergi Usul Kanunu'nda (VUK) düzenlenmiş olması, bu ihlallere ilişkin değerlendirmelerin tamamen ayrı kurallara dayandığı şeklinde yorumlanmamalıdır. Nitekim TCK'nun 4. maddesinde hüküm altına alınan 'Kanunu bilmemek mazeret sayılmaz' kuralı VUK uygulamasında hüküm doğurmaktadır. Ancak VUK mük. 355. maddesinde yer verilen ihtar şartı bu kuralın istisnasını teşkil etmektedir. Çalışmamızda yukarıda belirttiğimiz özellikli durum farklı kanunlar arasındaki bağlantılar ortaya konarak irdelenmiştir. Açıklamalar yapılırken bilgi vermeme fiili konu bütünlüğünün sağlanması ve karşılaştırma yapılabilmesi açısından ihmal edilmiş olup ibraz etmeme fiili özelinde vergi kabahatleri ve vergi suçları yönünden kanuni unsurlar arasındaki farka dikkatin çekilmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda ilk olarak 'kanunu bilmemek mazeret sayılmaz' kuralından hareketle üç farklı alan gibi gözüken TCK, KK ve VUK arasındaki bağlantıya değinilmiş olup ardından anılan kuralın istisnası olarak tanımladığımız ihtar şartı vergi kabahatleri yönünden ibraz etmeme fiili neticesinde oluşacak özel usulsüzlük cezası kapsamında açıklanmıştır. Söz konusu ihtar şartının gizleme fiili neticesinde oluşan kaçakçılık suçları için kanuni unsur olmadığı sonraki bölümde irdelenip kanuni bilmemek mazeret sayılmaz kuralının istisnasını teşkil eden ihtar şartının sadece vergi kabahatleri yönünden söz konusu olduğu, vergi suçları açısından defter belge isteme yazısında mükellefin ihtar edilmemesinin suçun oluşumuna engel olmayacağı hususu çalışmamızın son bölümünde yasal dayanaklarıyla ortaya konulmuştur

Açıklamasıİndir
Makale

Makaleyi PDF olarak indirebilirsiniz.