Tarım ürünleri ticaretini kolaylaştırmak ve depolanması için yaygın bir sistem oluşturmak, ürün sahiplerinin mallarının emniyetini sağlamak ve kalitesini korumak gibi amaçlarla 5300 Sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu* 1 yürürlüğe girmiştir. Gerçekten de hasat dönemlerinde tarım ürünlerindeki arz yığılması nedeniyle fiyat düşüşlerinin yaşanması, özellikle küçük çiftçiler ile ürün sahiplerinin bankalardan kredi ve finansman sağlamalarında yaşanan güçlükler, tarım ürünlerinde pazarlama, muhafaza ve nakliye konularında yaşanan güçlükler lisanslı depoculuk sistemini zorunlu hale getirmiştir. Lisanslı depoculuk sisteminin kurulması aşamasında bazı zorluklar ortaya çıkmıştır. İlk yatırım maliyetinin yüksek olması ve kâr oranlarının düşük öngörülmesi bunlardan başlıcalarıdır.3 5300 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinin üzerinden sekiz yıldan fazla bir zaman geçmiş olmasına karşın, kalkınma ajansları ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin destekleri ile son bir iki yıl içinde lisanslı depo kurulması yönünde önemli adımlar atılabilmiştir. Lisanslı depoculuk kapsamında yapılacak işlemlerde doğacak vergilerin önceden öngörülebilmesi ve açık olması sistemin kurulması ve sağlıklı işleyişi açısından hayati öneme sahiptir. Çalışmamızda tarım ürünleri lisanslı depoculuk kapsamındaki işlemlerin vergide açıklık ilkesi bağlamında katma değer vergisi karşısındaki durumunu inceleyeceğiz.

Açıklamasıİndir
Makale

Makaleyi PDF olarak indirebilirsiniz.