Devletler sahip oldukları vergilendirme yetkilerini
kullanırken bazı sınırlar çerçevesinde
hareket etmektedir. Bu sınırların en belirleyicisi
kanunlardır. Kanunlarla birlikte temel bazı vergileme
ilkeleri de devletler tarafından söz konusu
yetkinin kullanımında göz önünde bulundurulmaktadır.
Bu ilkeler arasında kanunilik, adalet ve
sosyal devlet ilkeleri önceliklidir. 193 sayılı Gelir
Vergisi Kanunu kapsamında vergi tekniği açısından
ticari kazançların tespitinde ‘gerçek usul’ ile
‘basit usul’ yöntemi kullanılmaktadır. 1999 yılına
kadar uygulanan götürü gider yöntemi kayıt dışılığın
artmasına neden olduğu için basit usule
geçilmiştir. Basit usul ile hedeflenen, kayıt dışılığın
azaltılması ve mükelleflerin belge düzenine
uymalarının sağlanmasıdır. Yine basit usulle ilgili
olarak 2021 yılında çıkarılan 7338 sayılı Kanunla önemli değişiklikler yapılmıştır. Bunlardan en
dikkat çekeni ise kazançları basit usule tabi olan
mükelleflerin gelir vergisinden istisna edilmesi
ve gelir vergisi beyannamesi verme yükümlülüklerinin
kaldırılmasıdır. Kayıt dışılığı önlemek ve
mükelleflerin belge düzenine uymalarını hedefleyen
basit usule yönelik yapılan bu düzenleme her
ne kadar sosyal devlet ilkesi ile hareket edilmiş
olsa da gerek vergi gelirleri gerek kayıt dışılık ve
gerekse de vergilemede adalet ilkeleri açısından
olumsuzluklara neden olmuştur. Çalışmada
2025 yılı rakamları çerçevesinde basit usule tabi
kazanç istisnasının genel ve özel şartlarına, basit
usul kazançlarının tespitine ve uygulanmaya
başlandığı 2021 yılından bugüne vergi gelirlerine
etkisine yer verilmiştir. Yine söz konusu bu istisna
uygulaması hem adalet hem sosyal amaçlar
hem de kayıt dışılık açısından irdelenmiş ve birtakım
önerilerde bulunulmuştur.
Anahtar Kelimler: Basit usulde vergileme,
vergi istisnası, adalet ilkesi, 7338 sayılı kanun.
JEL Sınıflandırma Kodları: K34, H60, H20.
Abonelik veya Satın Alma Gerekiyor!
Bu makalenin devamını okuyabilmek için giriş yapmanız, satın almanız veya abone olmanız gerekmektedir.